Annesi ve babası Eylül’e sığınak oldu: “Yastık ya da halı sandığımız şey meğer annesiymiş. 

Eylul isimli kız çocuğuna anne ve babası sahip çıktı: ‘Yastık ya da halı sandığımız şey annesi çıktı’ 

Enkaz altından otuz saat sonra kurtarılan on yaşındaki Eylül İklim Bali’ye Gümüşhane’den Adıyaman’a giden itfaiye ekiplerinin sahip çıktığı öğrenildi. Deprem sırasında kızlarını kurtarmak için üzerini örten anne ve baba, beton blokların altında kalarak can verdi. Kızı kurtarma operasyonunda yer alan ekip üyelerinden biri şunları söyledi: “Eylül’ün üzerindeki şeyin bir yastık ya da kilim olduğunu düşündük ama annesiymiş.” 

Eylül İklim Bali, yıkıcı Kahramanmaraş depreminde Adıyaman’ın Malazgirt Mahallesi 1071 Sokak’ta beş katlı bir binanın enkazından otuz saat sonra kurtarıldı. Ölen anne ve babanın kızlarını korumak için üzerini örttükleri ve beton blok altında kalarak hayatını kaybettiği öğrenildi. 

Kurtarma operasyonunda yer alan Gümüşhane Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, arama kurtarma çalışması sırasında Eylül’ün sesini duyduklarını ve enkazı kaldırırken kızın yüzüne zarar vermeden çalıştıklarını söyledi. 

“YASTIK YA DA KİLİM SANDIK AMA ANNESI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI” DEDI 

“Kızın üzerinde bir yastık ya da kilim olduğunu düşündük ama annesiymiş. Deprem sırasında Eylül’ün üzerini örtmüş ve onu kurtarmaya çalışmış.” Demir, babanın da anne ve Eylül’ün üzerini örttüğünü söyledi. 

Eylul annesinin ve babasının öldüğünü anlamaması için yüzünü örteceğinize söyledik. Önce Eylül’ün annesini götürmemiz gerekiyor. Onu hemen götürdük çünkü Eylul Un üstündeydi. Sonra Aygül’e babasını göstermeden dışarı çıkardık.” 

İtfaiye Amiri Muhammet Aydın, enkaz altında bulduğu kitabın kendisini çok duygulandırdığını söyledi. 

Aydın, enkaz altında bulduğu kitabın adının “Adıyaman’a Gelen De Ağlar Giden De Ağlar” olduğunu söyledi. Üç vatandaşımızın cesedini çıkardıkları yıkıntıların altında bu kitabı buldular. Kurtarma ekipleri bu kitap için izin istemişler; manevi önemi olan küçük bir yerleri varmış ve oraya koyacaklarını söylemişler. 

Aydin, kitabın üzerinde törene katılan herkesin imzasının bulunduğunu belirtti: “Bu kitap bizi çok etkiledi. Kitap gibi biz de giderken de ağladık, dönerken de ağladık” dedi.