İnsanların cenazelerinin ardından sevdiklerinin yeni mezarları önünde fotoğraf çekmesi yaygın bir durum ancak falcılar bunun gerekli olduğunu düşünmüyor.

Merhumun ruhu fotoğrafa girebilir ve fotoğrafla birlikte eve götürülebilir. Bundan sonra evde bazı tuhaf şeyler olmaya başlayabilir. Bir süredir memleketinden uzakta olan insanlar genellikle sevdiklerinin mezar fotoğraflarını yanlarında bulundurmayı severler. Ölen kişinin muhtemelen domino oynayacağı gün boyunca fotoğraf çekmek en iyisidir. Bunları benzersiz bir albümde veya sıkı bir çantada diğer fotoğraflardan ayrı tutun.

Mezarlıklar genellikle negatif bir enerjiye sahiptir çünkü bunlar vefat eden birçok insanın son dinlenme yeridir. Ruhları yaşayanlar için her zaman olumlu olmayabilir. Mezarlığı ziyaret edenlerin, ölen yakınlarını anarken sıklıkla üzüntü duyduklarını da belirtmekte fayda var. Mezarlıklarda fotoğraf çekmenin neden yasak olduğuna dair bir efsane var. Bir adam kız arkadaşıyla birlikte mezarlığa geldi ve anıtın önünde fotoğraf çektirmek istedi. Yaşlı bir adam yanlarına gelerek, merhumun ruhunun yanlışlıkla fotoğrafa girebileceğini ve daha sonra eve yerleşebileceğini, burada her türlü soruna yol açabileceğini söyledi.

Gençler başka bir şekilde nişanlandılar ve kısa süre sonra geri döndüler. Cevap vermeye çalıştıklarında yaşlı adamın çoktan gitmiş olduğunu gördüler. Adam yine de yaşlı adamın sözlerine aldırış etmedi ve birkaç fotoğraf çekti. Görünüşe göre kız arkadaşından ayrılmış ve başka birçok sorunla karşı karşıya kalmıştı. Efsane bunun sadece bir tesadüf mü yoksa yaşlı adamın kehanetinin mi gerçekleştiğini söylemiyor. Bu hikayeye inanıp inanmayacağınıza kendiniz karar verebilirsiniz.